top of page

Spotorno notları

  • Yazarın fotoğrafı: Admin
    Admin
  • 26 Haz 2017
  • 2 dakikada okunur

Torino karasal iklimi iliklerinize kadar hissettiğiniz bir kuzey İtalya şehri. Etrafı Alp dağları ile çevrili olunca, kışın soğuk ve sisli, yazları ise nefes alınmayacak kadar sıcak oluyor. Burada geçirdiğim ilk yaz, özellikle Ağustos ayında tam anlamıyla deri değiştirdim, kaşıntı, kabarma, alerjinin her türlüsünü yaşadım.

Yazın dışarı çıkmak fazlasıyla zorlayıcı, nefes almakta bile zorlanılıyor. Durum böyle olunca tüm şehir ya dağlara ya da hemen yakınlardaki Liguria bölgesine, denize akın ediyor.

Spotorno, Albenga ve Finale Ligure'den sonra gördüğümüz üçüncü Liguria şehri. Torino'ya trenle 2,30 saat uzaklıkta ve denize en yakın noktamız. Günübirlik gidişler için fazlaca yorucu, o yüzden haftasonu bir gün konaklama en rahat yöntem.

Spotorno, Savona iline bağlı, beyaz kumlu upuzun plajını, yemyeşil dağlara dayamış bir küçük sahil kasabası. Küçük sahil kasabası dediğime bakmayın. Mavi bayraklı denizi, tarihi dokusunu korumuş renkli sokakları ve muhteşem deniz mahsülleri restoranları ile Liguria'daki en popüler noktalardan biri burası.

NEREDE KALDIK?

Şehir küçük olduğundan otellerin tümü plaja yakın. Booking'den bulduğum Esperia Otel harikalar yaratmasa da bir gece için iş gördü. İki yetişkin bir cocuk için 90 Euro ödedik. Bu fiyat Haziran ayında bölgedeki oteller için ortalama bir fiyat, yüksek sezonda ise neredeyse ikiye katlanıyor doğal olarak.

Liguria bölgesinde halk plajı haricinde tüm alanlar özel işletmeler tarafından işletiliyor. Oteller plajları kapatamıyor ancak bu işletmelerle anlaşarak indirimli fiyat uygulaması yapıyor.

PLAJ

Sanıyorum İtalyan'ların genlerinde var "zevkli" olmak. Rengarenk, muntazam, tektip, düzenli plajlar İtalya'nın her yerinde olduğu gibi burada da mevcut... Biz tesadüfen ilk bulduğumuz plaja girdik ve çok memnun kaldık. Çocuklar için harika bir oyun alanı olmasıyla ilk görüşte kalbimi çaldı Bagni Colombo...

Plajda şemsiye ve şezlong fiyatları bölgeye göre değişiyor, ancak Spotorno'da bu ücret fazla astronomik değil.

SPOTORNO SOKAKLARI

Spotorno'da, vicolo denilen daracık, hani şu iki kişinin yanyana zor geçebileceği sokaklardan bolca var. Bu sokaklara ünlü İtalyan ressamların ve yazarların isimleri verilmiş.

Rengarenk evler hala tarihi dokusunu koruyor. İtalya'da beni en çok etkileyen şeylerden biri bu tarihi evlerde ve sokaklarda hala hayatın devam ediyor olması. Herşey yıllar öncesinden, bugüne taşınmış. O koca koca anahtarlarla devasa tahta kapıları acıp, verandadan geçip eve giriliyor hala. Tüm şehir yıllar önceki halinde. İtalya'nın hiçbir yerinde görüntü kirliliği yaratacak veya orjinalliği bozacak bir yenileme yapılamıyor binalarda.

YEME İÇME

Liguria deniz mahsülleri cenneti. Benim gibi pek sevmeyenini bile kendine hayran bırakacak cinsten hemde. Michelin yıldızlı restoranlar da mevcut, en ünlülerinden biri Al Cambio. Rezervasyonsuz kapının önünden bile geçilmiyor tabii. 

Bizim terchimiz yine tamamen tesadüfen Il Cantinone oldu, böylece hamsinin sadece Karadeniz'den çıkmadığını da öğremiş oldum. Hayatta yemem dediğim bütün deniz hayvanlarını yedim... Yeme içme konusunda Spotorno çok ucuz bir yer denilemez, ancak fiyatlar fahiş de değil, euro'dan TL'ye çevirmezseniz tabii.

MERAKLISINA NOT:

D.H. Lawrence, tüberküloz hastalığı döneminde, kendini Spotorno'nun huzurlu kollarına atmış. Bir yıl boyunca Hotel Miramare'de kalmış ancak bugün bölgede, Lawrence'ın o dönemki varlığından pek iz yok.


Comments


Bu sitede yayınlanan hiçbir yazı, içerik ve görsel, fikir ve sanat eserleri kanunu uyarınca izinsiz kullanılamaz

bottom of page